27 Ocak 2009 Salı
Haluk Hoca'm
Hayatımda çok değer verdiğim biri vardı. Kendisini 2. babam görürdüm. Beni eski liseme bağlayan 2 insandan bir tanesiydi. Okuldan ayrılana kadar 3 buçuk sene boyunca, okuldan ayrılmamam için beni zorladı, bazen problemlerim olduğu zaman beni bir çözüme kavuşturmak için hep çaba harcadı, veli toplantılarında annemin benden daraldığı zaman konuşmak için sığındığı tek insandı. Kendisi bir öğretmendi. 5 sene boyunca öğrencilerini hep kendi çocukları olarak gördü, hiç bir zaman evlenmedi. Tek hayali, sahil kenarında bir ev tutup sevdiklerini o evde toplamaktı ama hiç bi zaman bilemedim o hayalini gerçekleştirebildimi. İnadımdan dolayı ve mezun olamayacağımı bildiğim için onun tüm ısrarlarına rağmen onu dinlemedim ve okuldan ayrıldım, derken sevdiğim kişiyi ve haluk hocamı görmek için 1 ay kadar okula ziyarete gittim fakat bi süre sonra onu da kestim. Herşeye rağmen telefonla konuşmaya devam ettik. Üniversteyi kazandığımda, doğum günlerinde veya üzüntülü olduğum her zaman telefonlaştık; fakat bir süre sonra o da kesildi. En son bu yaz konuştum kendisiyle, bir daha da hiç denk gelmedik. Derken dün üzücü bir haber aldım. 49 yaşında kalp krizi geçirmiş . . . Bugün çok fazla vicdan azabı çektim kendimi çok suçladım keşke daha çok arasaydım, görseydim diye . . . Ama şu anda biliyorumki her zamanki gibi gene mutlu olucak gittiği yerde ve öğrencileri onu asla yanlız bırakmicak, tıpkı bugünkü gibi . . .
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder